Once I, Chuang Tzu, dreamed I was a butterfly and was happy as a butterfly. I was conscious that I was quite pleased with myself, but I did not know that I was Tzu. Suddenly I awoke, and there was I, visibly Tzu. I do not know whether it was Tzu dreaming that he was a butterfly or the butterfly dreaming that he was Tzu. Between Tzu and the butterfly there must be some distinction. [But one may be the other.] This is called the transformation of things."
Seni üzen şey yaşadıkların ve yaşayacakların değil onlar hakkında ne düşündüğündür.
şimdi en başında ben diyorum ki önemli olan başına gelen şeyler değil, onlar hakkında düşünme biçimindir diyorum. akabinde melamin der ki "beni korkutan şey yaşadıkların ve yaşayacakların hakkında ne düşündüğün değil yaşadıkların ve yaşacakların hakkında ne düşündüğündür".yani ben üzen derken melamin korkutan diyor. ve aslında cümleyi bozuyor biraz çünkü onlar derken yine yaşadıklarımızdan bahsediyor. melamin saçmalamış.
Yani şimdi bizim hanımı korkutan şey yaşadıkları ve yaşayacakları hakkında ne düşündüğü değil yaşadıkları ve yaşayacakları hakkında ne düşündüğüm müdür? Valla ben böyle düşünen hanımdan korkarım.
Keratin sadece bazı ökaryotik(çekirdekli) hücrelerde bulunan lifli, yapısal bir protein ailesinin genel adıdır. Keratin filamentleri yapısal olarak çok sağlamdırlar ve suda çözünmezler. Memeliler, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerde bulunan keratin filamentleri, mineralize olmayan sert vücutsal yapıları oluştururlar. Sadece bir organizmada bile bir çok keratin çeşidi bulunabilir.
Amfetamin (alfa-metil-fenetilamin) narkolepsi ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dahil çeşitli bozuklukların tedavisinde, kilo kontrolünde, iştah azaltıcı olarak kullanılan sentetik bir uyarıcıdır (stimülan). Özellikle DEHB tedavisindeki yaygın kullanımları sebebiyle rahatlıkla ulaşılabilirdirler. Bu sebeple bugünlerde illegal olarak en sık kullanılan uyarıcı maddelerden olmuşlardır.
Amfetaminin zaaf-sızlara yaptıklarından değil de yapacaklarından korkuyorum.
sevgili yorumcular, anlaşılan o ki oldukça şenlendimişsiniz burayı. Ama belli ki çok fazla kişi de yok, ben yine de bütün iç seslerinizi teeek tek alınlarından öpüyorum. ama tartışma neoldu şimdi bi de onu sormak isterim.
seni "mutlu" eden şey yaşadıkların ve yaşayacakların değil onlar hakkında ne düşündüğündür.(boşluğu doldur) ayrıca; "umutlandıran" "hayal kırıklığına uğratan" "neşelendiren" "öfkelendiren" vs. bunların hepsini yaşamamız doğalsa birer insan olarak, o zaman üzülmekle de yüzleşmek gerekir. yaşadıklarımızın hislerimizi yönlendirmesi mi, bizim hislerimizi yaşadıklarımızdan bağımsız olarak yönlendirmemiz mi, dışarıdan bakarak mantıklı dersler çıkarmak mı?
elixir isimli rüya kişisi, güzel bir noktaya parmak bastın. üzen i değiştir başka şeyler koy olur. lakin demem odur ki zaten üzülmekle yüzleşmek demek üzülmeyi düşünmek demek. ve bununla yüzleşen insanlar o üzüntüden artık üzülmeyebilirler değil mi? terapiler de böyle oluyor ya hani. mantıklı dersler çıkaralım. .
yapmış oldukların zaten senin zaaf,eksiklik,yanlışlık adı her ne ise bir şekilde olumsuz olduğunu fark ettiğin şeylerdir. ama sonuçta bu eyleme seni yönelten de senin düşünme biçimindir. dolayısı ile düşünerek varacağın nokta yine olumsuz olabilir. yani düşüncelerinin tersi ile hareket etmek olabilir. bu da mantıkla ya da düşüncenle olmayabilir. kim bilir doğru olan hissettiklerindir. bu bir önermedir. talakki edileblir.
bi de bu konuyu uzmanina soralim. MPD merkezinde yardimci oluyorlar. Post'u okuyamam ve komentlerin karmakarisik olmasi nedeniyle sessiz kalmayi tercih ediyorum. gercek olan ve hissettigim disimin agridigi.
sevgili thelunatic, ne kadar da eğlenceli bir hal almış bu post, çok gülüyorum, neşe kaynakları hep burda :)
şu an okuduğum kitapta proust demiş ki ; "kederler, düşüncelere dönüştükleri anda bize acı çektirme güçlerini yitirirler." ama işte genelde açılar düşüncelere dönüşmüyor ve gerçekliği daha iyi algılayıp üzerlerinde düşünene kadar bizi hep kötü yöne doğru itiyor. bu da yaşadıklarımız ile ilgili düşünmeden önce hissettiklerimizin daha hızlı reaksiyona geçmesinden oluyo bence..
Buyuklerimizin "zaman herseyin ilacidir" lafi burada da gecerli olmus. En buyuk keder bile zaman icinde kalbimizi yormaktan vazgecip beynimize yerlesir.
Multiple Personality Disorder merkezindeki yaklasimin ozeti: icimizdeki bir kisilik uzulmeye/korkmaya devam ederken digeri olayi dusunce bazinda yasar. Ne zaman hangisinin baskin olacagini bilemeyiz.
neşeli blog sahibi the lunatic, takip ettiğim kadarı ile olaylara mantık çerçevesinde yaklaşmak senin için önem taşıyor. bu duyguların bastırılması ve mantığın öne çıkması mıdır acaba çünkü insanlar duygularından etkilenir ve bunu engellemek zordur. ayrıca sanatçılar duygularından arınırlar mı diye merak ediyorum?
37 pabuç bağcığı:
seni korkutan şey onlar hakkında ne düşündüğün değil yaşadıkların ve yaşayacakların hakkında düşündüklerindir.
aynı şey demek oldu bu.
yani korktuğun şeyler düşündüğün şeylerdir.
ayni sey demek olmadi
ama ben araniza girmeyeyim yine de
şimdi en başında ben diyorum ki önemli olan başına gelen şeyler değil, onlar hakkında düşünme biçimindir diyorum. akabinde melamin der ki "beni korkutan şey yaşadıkların ve yaşayacakların hakkında ne düşündüğün değil yaşadıkların ve yaşacakların hakkında ne düşündüğündür".yani ben üzen derken melamin korkutan diyor. ve aslında cümleyi bozuyor biraz çünkü onlar derken yine yaşadıklarımızdan bahsediyor. melamin saçmalamış.
Korkuyorum öyleyse varım
Midede çözülen vitaminim ben ama bağırsakta çözülmekten korkuyorum. Bağırsakta yaşayacaklarımdan korkuyorum. Pırt Pırt Pırt
Yani şimdi bizim hanımı korkutan şey yaşadıkları ve yaşayacakları hakkında ne düşündüğü değil yaşadıkları ve yaşayacakları hakkında ne düşündüğüm müdür? Valla ben böyle düşünen hanımdan korkarım.
saçmalıklar sinsilesi
beni düşündürtme..
sacmaligin daniskasi
saçmalığa zaafım var
Keratin sadece bazı ökaryotik(çekirdekli) hücrelerde bulunan lifli, yapısal bir protein ailesinin genel adıdır. Keratin filamentleri yapısal olarak çok sağlamdırlar ve suda çözünmezler. Memeliler, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerde bulunan keratin filamentleri, mineralize olmayan sert vücutsal yapıları oluştururlar. Sadece bir organizmada bile bir çok keratin çeşidi bulunabilir.
Ökaryotiğim o zaman düşünüyorum.
zaaf-sız kul olmaz
Amfetamin (alfa-metil-fenetilamin) narkolepsi ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dahil çeşitli bozuklukların tedavisinde, kilo kontrolünde, iştah azaltıcı olarak kullanılan sentetik bir uyarıcıdır (stimülan). Özellikle DEHB tedavisindeki yaygın kullanımları sebebiyle rahatlıkla ulaşılabilirdirler. Bu sebeple bugünlerde illegal olarak en sık kullanılan uyarıcı maddelerden olmuşlardır.
Amfetaminin zaaf-sızlara yaptıklarından değil de yapacaklarından korkuyorum.
gereksiz korkular ve endişe için sana bi ilaç önericem..
Ona Tipitip yolla
sabah akşam 15
Pardon o hangi tip oluyor?
sevgili yorumcular, anlaşılan o ki oldukça şenlendimişsiniz burayı. Ama belli ki çok fazla kişi de yok, ben yine de bütün iç seslerinizi teeek tek alınlarından öpüyorum.
ama tartışma neoldu şimdi bi de onu sormak isterim.
tartışma
seni "mutlu" eden şey yaşadıkların ve yaşayacakların değil onlar hakkında ne düşündüğündür.(boşluğu doldur)
ayrıca;
"umutlandıran"
"hayal kırıklığına uğratan"
"neşelendiren"
"öfkelendiren"
vs.
bunların hepsini yaşamamız doğalsa birer insan olarak, o zaman üzülmekle de yüzleşmek gerekir. yaşadıklarımızın hislerimizi yönlendirmesi mi, bizim hislerimizi yaşadıklarımızdan bağımsız olarak yönlendirmemiz mi, dışarıdan bakarak mantıklı dersler çıkarmak mı?
yaşamak yaşamaktır
elixir isimli rüya kişisi, güzel bir noktaya parmak bastın. üzen i değiştir başka şeyler koy olur. lakin demem odur ki zaten üzülmekle yüzleşmek demek üzülmeyi düşünmek demek. ve bununla yüzleşen insanlar o üzüntüden artık üzülmeyebilirler değil mi? terapiler de böyle oluyor ya hani.
mantıklı dersler çıkaralım. .
düşünmek yüzleşmek demek değildir bence
telakki nasıl yüzleşirsin sen bir derdinle ?
onu hissederek mi?
yapmış oldukların zaten senin zaaf,eksiklik,yanlışlık adı her ne ise bir şekilde olumsuz olduğunu fark ettiğin şeylerdir. ama sonuçta bu eyleme seni yönelten de senin düşünme biçimindir. dolayısı ile düşünerek varacağın nokta yine olumsuz olabilir. yani düşüncelerinin tersi ile hareket etmek olabilir. bu da mantıkla ya da düşüncenle olmayabilir. kim bilir doğru olan hissettiklerindir. bu bir önermedir. talakki edileblir.
bi de bu konuyu uzmanina soralim.
MPD merkezinde yardimci oluyorlar.
Post'u okuyamam ve komentlerin karmakarisik olmasi nedeniyle sessiz kalmayi tercih ediyorum. gercek olan ve hissettigim disimin agridigi.
mpd merkezi ne yahu ben_
sevgili thelunatic, ne kadar da eğlenceli bir hal almış bu post, çok gülüyorum, neşe kaynakları hep burda :)
şu an okuduğum kitapta proust demiş ki ; "kederler, düşüncelere dönüştükleri anda bize acı çektirme güçlerini yitirirler." ama işte genelde açılar düşüncelere dönüşmüyor ve gerçekliği daha iyi algılayıp üzerlerinde düşünene kadar bizi hep kötü yöne doğru itiyor. bu da yaşadıklarımız ile ilgili düşünmeden önce hissettiklerimizin daha hızlı reaksiyona geçmesinden oluyo bence..
Myofacial Pain Dysfunction merkezi dişçiye başvurun önce diyor.
işin sırrı kederleri düşüncelere dönüştürmekte işte o yüzden.
reaksiyonu boşver düşün!
Buyuklerimizin "zaman herseyin ilacidir" lafi burada da gecerli olmus. En buyuk keder bile zaman icinde kalbimizi yormaktan vazgecip beynimize yerlesir.
Multiple Personality Disorder merkezindeki yaklasimin ozeti: icimizdeki bir kisilik uzulmeye/korkmaya devam ederken digeri olayi dusunce bazinda yasar. Ne zaman hangisinin baskin olacagini bilemeyiz.
neşeli blog sahibi the lunatic, takip ettiğim kadarı ile olaylara mantık çerçevesinde yaklaşmak senin için önem taşıyor. bu duyguların bastırılması ve mantığın öne çıkması mıdır acaba çünkü insanlar duygularından etkilenir ve bunu engellemek zordur. ayrıca sanatçılar duygularından arınırlar mı diye merak ediyorum?
burdaki uzmanlardan biri bana duygularla düşüncelerin arasında farkı anlatabilir mi acaba?
biz uzman değiliz, fikir alıyoruz fikir veriyoruz.. bir de saçmalıyoruz.
düşünmek büyüklerin yapacağı birşey.
Beni ilgilendiren bir durum mu var burada?
Post a Comment