bilge
Yüz seçkin kişi arasında bir şeyi beklerken, yani bir şeyle uğraşmadan otururken hemen eline geçen herhangi bir alete, örneğin bastonuna ya da bir bıçağa ya da çatala ya da başka herhangi bir şeye sarılıp da ritimli bir biçimde vurmayan ya da tıngıdatmayan bir insan benim saygımı kazanır. BU kişi, muhtemelen herhangi bir şeyi düşünüyor demektir. Buna karşılık birçok insanda düşünmenin yerine bakmanın aldığını görürüz: tıngırdatma yoluyla kendi varoluşlarından emin olmaya çalışırlar; elbette, ellerinde yine aynı amaca hizmet eden bir sigara yoksa. Aynı nedenle, gözleri ve kulakları da sürekli etrafta olup bitenlerin üzerindededir.
arthur schopenhauer
3 pabuç bağcığı:
elim masaya tıptıp vurur, gözlerim etrafta dolanıp bakınırken,bir taraftan da sigaramı tüttürürüp,düşüncelere de dalmışsam eğer.. özür dilerim..
dileme. özür dilemek kolay olmasın okadar.
yo yo yooo.. özür dilemek de, teşekkür etmek de kolay olmalı bir diğeri kadar ve çokça...
Post a Comment