Oyuncak Teorisi

Çocuk yaşta birisine verilecek oyuncağı alacak çocuk o oyuncağın bir süre sonra elinden alınacağını veya o oyuncağın yok olacağını bilse o oyuncakla nekadar güzel oynayabilir? Aslında
A) çok güzel oynar harika vakit geçirir, ki oyuncak gideceği için daha değerli olmuştur.
b)oynar ama içi buruk bir acıyla oynar ve kendini tam veremez
c)oyuncağı almayı reddeder
d)oyuncağı alır ama oynamayı reddeder

şimdi buradan hareketle iğrenç bir genelleme yapacak olursam: yetişkinlerin eninde sonunda bitecek ilişkilerinde de böyle şeyler söz konusu olabilir. bir kere her ilişki sonlanır. sonradan türkiyeye gelmesinden müthiş gurur duyduğumuz amanın popüler yazar firederik begbeder'in de kitabının ismini koyduğu gibi aşkın ömrü üç yıldır bencede. ve oldu ya, "benim annem babam hala birbirine aşık" dedi biri o yalan. inanmayın ona. neyse dallanacak konu. dallanmasın. ilişkilere de böyle bakmak mümkün. yani oyuncak gibi. tabii oyuncak gibi diye adlandırınca da başka bir göndermesi oluyor o da ayrı bir konu. ama asıl derdim burada o değil onu da belirtmek isterim.
nerimancığım doğru kalemkutuna.

6 pabuç bağcığı:

indis 12/29/2006 9:27 am  
This comment has been removed by the author.
alice in wonderland 12/29/2006 11:14 pm  

farklı tavırları güzel özetlemişsin, beğendim. aslında bunun üzerine söylenebilecek çok şey var ama şimdi yerim dar. sadece bir tavır daha eklemek istiyorum, izninle, yani e) oyuncağın elinden alınacağına inanmaz. Çocuk bu! Bir de, oyuncağının elinden alınacağını bildiğinde geliştirdiği tavrı belirleyen bence bu koşul olmadan çocuğun oyuncaklarıyla kurduğu ilişkidir. Burda gönderme falan yok. Beni ilgilendiren oyuncağının elinden alınacağı söylenmeden çocuğun nasıl oynadığı. Yani bir çocuğa oyuncak verince ne yapar? a) büyük bir zevkle oynar b)oynar ama kendini çok vermez c)oyuncağı almayı reddeder (olabilir, nevrotik çocuk tipi) d) oyuncağı alır ama oynamaz, tabii bir de e) oyuncağı alır almaz oynamadan kırar. Özetle, arada bir fark yokmuş.
Off. Burda bir senelik malzeme yatıyor. :)

defluo 12/30/2006 4:23 am  

bana bir şeyi nasıl yaşayacağımı söyleyen,her şeyi tanımlamaya çalışan yargılardan nefret ediyorum.birisi bir keresinde sen aşık değilsin ki demişti.içimdeki iğretiyi tarif etmemin imkanı yok.nasıl olduğu,ne kadar sürdüğünü kim belirliyor.ben hissediyorsam aşk.ben yaşadığım sürece aşk.ama uzun sürmüyor doğru.ama yine de hepimizin steril,güvende yaşama arzusu kahredici.sonuçlara bakmadan süreçleri yaşamanın kıymetini bilmek gerekiyor.ne kadar da çok seviyoruz aslında kendimizi.kendimizi değersiz sayıyoruz ama pek çok şeyi hatta aşkı yaşamayı bile feda edebiliyoruz kendimizi feda etmemek için.biricik biz.yaa aslında kavramları copy paste ediyoruz işte.eleştirdiğimiz şeyler gibiyiz biz de.doğru yanlış diye de bir şey denilemez de sonuçlarına da katlanacağız.

Anonymous,  12/30/2006 11:20 pm  

hayat bu, oyunlarla dolu.. oyuncağını sevmişsin sevmemişsin ne farkeder..

Ben 12/30/2006 11:42 pm  

Bazi iliskiler biter, bazilari da sekil degistirir. Duygular biter dersem daha mi dogru olur? Sanmiyorum.
Iliski bitse de, sekil degistirse de icimizde bir yerlerde duygu kirintilari kaliyor. Iliskinin, duygularin ne kadar derin yasandigina da bagli tabii bunlar.

Bu gece derinlesmek istemiyorum, ve burada kesiyorum... simdilik...

eski "denge" yeni "spiritual"...

thelunatic 12/31/2006 12:31 pm  

EVet bir de oyuncağın elinden alınacağına inanmamak var. çok şey var dediğin gibi. seçenekler çoğalabilir.

Post a Comment

bir daha düşün ey düşünür!

Burada metni yapılandırın

İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik İçerik
kusmadan
içerik içerik
bög

Blog Archive

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP